İcra Davası Nedir?
İcra davası, borçlunun hukuki yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda, alacaklının borcunu tahsil etmek için başvurduğu bir süreçtir. İcra, kelime anlamı olarak bir işin yapılması veya bir kararın yerine getirilmesi demektir. Hukuki bağlamda ise cebri icra, borçlunun malvarlığına devlet eliyle el konularak alacağın zorla tahsil edilmesidir.
İcra takibi, alacaklının talebiyle başlatılan, borcun ödenmesi için gerekli yasal işlemleri kapsar. İcra takibi nedir? sorusuna cevap olarak, bu sürecin borçluya ödeme emrinin gönderilmesiyle başladığını ve itiraz edilmediği takdirde icra dosyasının işlemlerle devam ettiğini söyleyebiliriz.
Borç durumunu kontrol etmek isteyen kişiler, icra takibi sorgulama işlemiyle dosyalarının durumunu öğrenebilir. İcra dosyasına konu borçlar; çek, senet, fatura veya mahkeme kararı gibi belgelere dayanabilir. İcra süreci, alacaklı ve borçlu arasındaki yükümlülüklerin hukuki çerçevede çözülmesini sağlar.
İcra Takibi Nedir?
İcra takibi, bir borcun ödenmemesi durumunda alacaklının, hukuki yollarla borcunu tahsil etmek için başlattığı yasal süreçtir. Bu süreçte, borçluya ödeme emri gönderilir ve borcun ödenmesi talep edilir. Borçlu ödeme yapmaz ya da itiraz etmezse, icra müdürlüğü aracılığıyla haciz işlemleri başlatılabilir. İcra takip işlemi, alacaklının hakkını koruyan etkili bir yasal mekanizmadır.
Cebri İcra Ne Demek?
Cebri icra, borcun gönüllü olarak ödenmemesi durumunda, devlet gücüyle borcun tahsil edilmesini ifade eder. Bu süreçte borçlunun malvarlığına el konularak alacaklının talebi karşılanır. Cebri icra, adaletin sağlanması için hukuk sistemi tarafından sunulan önemli bir araçtır ve borçlunun hukuki yükümlülüklerini zorla yerine getirmesini sağlar.
İcra Davaları
İcra davaları, borçlunun alacaklıya olan yükümlülüğünü yerine getirmediği durumlarda, yasal yollardan çözüm sunan süreçleri ifade eder. İki temel türü vardır: İlamsız Takip ve İlamlı Takip. Bu iki yöntem, borcun türüne, dayandığı belgeye ve süreçlere göre farklılık gösterir.
İlamsız Takip
İlamsız icra takibi nedir? Borcun, bir mahkeme kararına (ilam) dayanmadan, alacaklının talebi üzerine başlatılan icra sürecidir. Bu süreçte alacaklı, borçlunun borcunu tahsil etmek için doğrudan icra müdürlüğüne başvurur. İlamsız icra takibi nasıl yapılır? sorusuna yanıt olarak, öncelikle bir takip talebi oluşturulur, ardından borçluya bir ödeme emri gönderilir. Borçlu, ödeme yapmazsa veya ilamsız takip itiraz hakkını kullanmazsa haciz işlemleri başlatılabilir.
İlamsız icra takibi şartları arasında borcun ispatlanabilir bir belgeye dayanması yer alır. Borçluya ödeme emri ulaştığında, itiraz süresi genellikle 7 gündür. Borçlu, borca itiraz ederek süreci durdurabilir. Bu durumda alacaklı, mahkemede itirazın iptali veya kaldırılması için dava açabilir. İlamsız takipte, arabuluculuk zorunlu değildir, ancak taraflar isterse bu yöntemi kullanabilir. Ayrıca, borcun tahsili için belirli bir ilamsız icra zamanaşımı süresi bulunur.
Genel Haciz Yolu ile Takip
Bu yöntem, her türlü alacak için uygulanabilir ve en yaygın ilamsız icra türüdür. Genel haciz yoluyla ilamsız takip sürecinde, alacaklı, borçludan olan alacağını belgelemek zorunda değildir. Borçluya gönderilen ödeme emri üzerine, borçlu 7 gün içinde borcu ödemeli veya itiraz etmelidir.
Kambiyo Senedi İcra Takibi
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu olarak bilinen bu yöntem, çek, bono ve poliçe gibi kıymetli evraklara dayanır. Bu takip türünde, borçluya ödeme emri tebliğ edilir. Borçlu, ilamsız icra itiraz süresi içinde itiraz etmezse, alacaklı doğrudan haciz işlemlerine geçebilir.
Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi
Kiraya veren, kira sözleşmesinden doğan haklarını korumak için tahliye davaları açabilir. İlamsız icra kapsamında, kiracının tahliyesine yönelik ödeme veya tahliye emri düzenlenir. Eğer kiracı süresi içinde ödeme yapmaz veya tahliye etmezse, tahliye işlemleri başlatılır.
İlamlı Takip
İlamlı ne demek? Hukuki bir uyuşmazlıkta, mahkemeler tarafından verilen kesinleşmiş kararları ifade eder. İlamlı icra takibi nedir? Mahkeme kararı veya aynı hukuki güce sahip belgeler (ilam) temel alınarak yapılan icra işlemleridir. İlamlı takip ne demek? sorusunun yanıtı, mahkemece hükme bağlanmış bir alacağın, borçlunun rızası olmaksızın zorla tahsil edilmesi sürecidir.
İlamlı icra takibi nasıl yapılır? Öncelikle mahkemeden alınmış kesinleşmiş bir ilam gerekir. Alacaklı, bu belgeyle icra müdürlüğüne başvurarak takip başlatır. Borçluya gönderilen ödeme emri sonrası, borçluya ödeme için 7 günlük ilamlı icrada ödeme süresi tanınır. Borçlu, bu sürede ilamlı icraya itiraz edebilir.
Para ve Teminata Dayalı İlamlı Takip Türleri
Bu tür ilamlı takipler, borcun doğrudan para veya teminat alacağına dayanması durumunda uygulanır. Örnek olarak bir mahkeme kararıyla hükmedilen tazminat, borç veya kefalet işlemleri gösterilebilir. Uyaptan ilamlı icra takibi açma yoluyla da süreç başlatılabilir.
Para ve Teminat Dışında Kalan İlamlı Takip Türleri
Bu türler, belirli bir eylemin yerine getirilmesine ya da bir durumun düzeltilmesine yönelik mahkeme kararlarıyla ilgilidir. Örneğin, taşınmazın tahliyesi, çocuk teslimi veya aile hukuku ile ilgili kararlar bu kapsamdadır. Bu tür takiplerin başlıca örneklerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
- Taşınmazın Tahliyesi ve Teslimi
Mahkeme kararına dayanarak bir taşınmazın boşaltılması ya da hak sahibine teslim edilmesi için başlatılan takip türüdür. Taşınmazın tahliyesine yönelik icra takipleri, genellikle kiracı tahliye davası veya tahliye davaları sonucunda ortaya çıkar. Mahkeme kararına dayanarak, kira borcundan kaynaklanan icra takibi ile kiracının taşınmazı boşaltması sağlanır. Bu süreçte, tahliye işlemleri ve taşınmazın hak sahibine teslimi için teslim takibi başlatılır. Özellikle kira borcunun ödenmemesi veya sözleşme şartlarının ihlali durumlarında uygulanır.
- Çocuk Teslimi ve Kişisel İlişki Kurulması
Çocuğun velayetini elinde bulunduran tarafa teslim edilmesi veya mahkemenin belirlediği şekilde ebeveynler arasında kişisel ilişki kurulması için yapılan takiplerdir.
- Bir Şeyin Teslimine veya Yapılmasına Dair Kararlar
Borçlunun bir malı teslim etmesi ya da mahkeme kararında belirtilen bir işi yapması gerektiği durumlarda başvurulan takip türüdür.
- Bir İşin Yapılmaması veya Engellenmesi Kararları
Borçlunun bir davranışı yapmaktan men edilmesi veya mevcut bir hukuka aykırılığın giderilmesi için mahkeme kararının uygulanmasını sağlayan takip türüdür.
İlamlı takip, hukuki uyuşmazlıkları kesin bir şekilde çözmek için güçlü bir araçtır. Sonuç olarak “ilamlı takip nedir?” sorusunun cevabı, mahkeme kararıyla kesinleşmiş borçların tahsilinde kullanılan en etkili yöntemdir.
İlamlı İlamsız İcra Farkı
İlamlı ve ilamsız icra arasındaki temel fark, alacak talebinin dayandığı belgenin niteliğinden kaynaklanır.
- İlamlı icra, bir mahkeme kararı (ilam) ya da aynı hukuki güce sahip bir belgeye dayanılarak başlatılan icra sürecidir. Bu yöntemde, borç mahkeme tarafından kesinleşmiş bir kararla tespit edilmiştir. Borçluya ödeme emri gönderilir ve genellikle itiraz hakkı sınırlıdır.
- İlamsız icra ise herhangi bir mahkeme kararına ihtiyaç duyulmadan, alacaklının talebiyle başlatılır. Alacaklı, borcun varlığını kanıtlayan belgeler sunarak ödeme emri gönderilmesini talep eder. Borçlu, ödeme yapmaması durumunda bu icra işlemine itiraz ederek süreci durdurabilir.
Kısacası, ilamlı takip, mahkeme kararına dayanırken, ilamsız takip, daha hızlı sonuç alınması amacıyla doğrudan alacaklının başvurusuyla başlatılır.
İcra Takibi Nasıl Yapılır?
İcra takibi, borcun tahsili için alacaklının yasal yollara başvurduğu bir süreçtir. Bu süreçte alacaklı, borçlunun malvarlığına el konularak alacağını tahsil etmeye çalışır. İcra işlemleri, belli aşamalardan oluşur ve her aşama dikkatle takip edilmelidir.
İcra Takibi Nerede Açılır?
İcra takibi, borçlunun ikametgahının bulunduğu yer icra müdürlüğünde açılır. Ayrıca borcun doğduğu yer veya taşınmazın bulunduğu yer icra dairesi de yetkilidir. Alacaklı, icra müdürlüğüne bir takip talebi ile başvurarak süreci başlatır.
Takibin Başlaması
İcra takibi, alacaklının icra müdürlüğüne başvurmasıyla başlar. Başvuruda, borcun dayandığı belge ve takip türü belirtilir. İcra müdürlüğü, borçluya ödeme emri gönderir. Borçlu, tebliğ tarihinden itibaren:
- Borca itiraz süresi olan 7 gün içinde borca itiraz edebilir.
- Süresinde yapılan itiraz, takibi durdurur.
Eğer borçlu bu süreyi kaçırırsa, gecikmiş itiraz süresi içinde geçerli bir mazeret göstererek itiraz talebinde bulunabilir. Borçlu, ödeme yapmaz ya da itiraz etmezse haciz aşamasına geçilir.
Haciz Süreci
Borçlu ödeme yapmazsa, icra müdürlüğü borçlunun malvarlıklarını tespit eder ve haciz işlemini başlatır. Bu süreçte:
- Borçlunun taşınmazları, araçları, banka hesapları ve diğer menkul malları tespit edilir.
- Haczedilen mallar icra müdürlüğü tarafından muhafaza altına alınır.
Haciz sürecinin durdurulması, ancak borcun ödenmesi veya mahkeme kararıyla mümkündür. Bu nedenle borçlu, haciz aşamasına geçmeden önce borcunu ödemeye çalışmalıdır.
Haczedilen Malların Satış Süreci
Haczedilen mallar, alacaklının talebiyle satışa çıkarılır. Satış işlemleri icra müdürlüğü tarafından açık artırma yoluyla gerçekleştirilir.
- Taşınmazlar ve araçlar, satış ilanıyla duyurulur.
- Satıştan elde edilen gelir, dosyadaki alacaklılara paylaştırılır.
Paraların Alacaklılar Arasında Paylaştırılması
Satıştan elde edilen gelir, dosyadaki alacaklılar arasında alacak sırasına göre paylaştırılır. Eğer birden fazla alacaklı varsa, öncelik sıralaması kanuna göre belirlenir. İhtilaf durumunda, mahkeme devreye girer ve icra inkar tazminatı gibi yaptırımlar uygulanabilir.
Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz ve Takip İşlemi
Kambiyo senetlerine özgü haciz, çek, bono veya poliçe gibi kıymetli evraklara dayanır. Alacaklı, icra müdürlüğüne başvurarak borçluya ödeme emri gönderir. Borçlu, icra dosyası itiraz süresi olan 5 gün içinde senetle ilgili itirazda bulunabilir. Bu süre içinde itiraz edilmezse, haciz işlemleri doğrudan başlatılır. Bu yöntem, diğer takip türlerine göre daha hızlı sonuçlanır.
Rehin Paraya Çevirme Yoluyla İcra Takibi
Borç bir taşınmaz rehni (ipotek) ile teminat altına alınmışsa, alacaklı rehin paraya çevirme yoluyla takip başlatabilir. Bu süreçte:
- Alacaklı, rehne konu taşınmazın satılarak borcun ödenmesini talep eder.
- Rehin satış işlemi icra müdürlüğü tarafından gerçekleştirilir.
Borçlu, rehni kaldırmak için borcu ödeyebilir veya mahkeme kararıyla icra takibi durdurma yoluna başvurabilir.
Adıma İcra Dosyası Açılmış Ne Yapmalıyım?
Borçlunun, adına açılmış bir icra dosyasında hızlı hareket etmesi gerekir. Öncelikle dosyanın içeriği incelenmeli ve borca itiraz varsa, yasal süre içinde itiraz edilmelidir. Açık durdurulmuş takibe itiraz, borçlunun haklarını koruyabilecek önemli bir adımdır. Borcun ödenmesi veya itiraz yoluyla icra takibinin durdurulması, haciz ve satış aşamalarını engelleyebilir.
İcra Ödemeleri Nasıl Yapılır?
Borçlu, icra müdürlüğü hesaplarına veya alacaklının banka hesabına ödeme yapabilir. Ödemenin belgelenmesi ve icra dosyasına kaydedilmesi, borçlunun hak kaybını önlemek açısından önemlidir.
Mahkeme Kararı Sonrası İcra İşlemleri
Eğer borç bir mahkeme kararına dayanıyorsa, bu karar kesinleştiğinde alacaklı, mahkeme kararı sonrası icra işlemleri başlatabilir. Bu durumda süreç, ilamlı takip hükümlerine göre yürütülür ve itiraz imkanı oldukça sınırlıdır.
İcra Davası Ne Kadar Sürer?
İcra davasının süresi, borçlunun itirazı, borcun türü ve icra müdürlüğünün iş yoğunluğuna göre değişir. İtiraz edilmeyen bir takip, birkaç ay içinde sonuçlanabilirken, itiraz ve mahkeme süreçleri devreye girdiğinde bu süre uzayabilir.
İcra takibi, karmaşık bir süreçtir ve hem alacaklının hem de borçlunun yasal haklarını koruması için dikkatli bir şekilde yönetilmelidir. Bu konuda bir icra avukatından danışmanlık hizmeti alınması sürecin daha sağlıklı işlemesi bakımından faydalı olacaktır.
İcra Takibini Kimler Yapabilir?
İcra takibi, bir borcun tahsil edilmesi için yasal yollarla başlatılan bir süreçtir ve bunu başlatma hakkı, genellikle alacaklıya aittir. Alacaklı, borcunu tahsil etmek amacıyla icra müdürlüğüne başvurarak süreci başlatabilir. Bu süreçte alacaklının kendisi avukatsız icra takibi başlatabileceği gibi temsilcisi de (avukat ya da vekil) icra işlemlerini yürütebilir.
Şahıslar, şirketler, bankalar ve diğer kurumlar alacaklarını tahsil etmek için icra takibi başlatabilir. Ancak belirli prosedürlerin doğru şekilde uygulanması gerektiği için, süreçte uzman bir avukat desteği almak genellikle tercih edilir.
İcra ve Haciz Davalarında Avukatlık Hizmeti
İcra ve haciz süreçleri, hukuki bilgi ve deneyim gerektiren teknik bir alandır. Bir avukat, icra dosyasının açılmasından borcun tahsil edilmesine kadar tüm süreçleri profesyonelce yönetir.
İcra davasında hukuki danışmanlık hizmetinden faydalanmak;
- yanlış veya eksik işlemlerden kaynaklanan hak kayıplarını önler,
- avukatlar süreci hızlandırarak borcun tahsil edilmesini kolaylaştırır,
- borçlu ya da alacaklı tarafın haklarını etkili şekilde savunulması ve gereksiz masrafların önüne geçilmesini sağlar.
Avukat desteği, özellikle karmaşık borç ilişkilerinde ve büyük alacaklarda süreci kolaylaştırarak tarafların zaman ve emek kaybını önler. Bu nedenle, icra ve haciz davalarında uzman bir avukatla çalışmak önemlidir.
İcra davalarıyla ilgili merak edilen diğer konu ve başlıklar ise şu şekilde sıralanabilir:
İhtiyati Haciz Nedir?
İhtiyati haciz, borçlunun mallarının, borcun ödenmesini garanti altına almak amacıyla geçici olarak alıkonulmasıdır. İhtiyati haciz şartları, alacağın vadesinin gelmiş veya muaccel olması ve alacağın bir belgeyle ispatlanabilir olmasıdır.
Bu işlem, alacaklının talebi üzerine mahkeme kararıyla yapılır ve ihtiyati haciz icra takip işlemi çerçevesinde uygulanır. İcra takibinden sonra ihtiyati haciz talep edilmesi durumunda, alacaklının haklarının korunması için borçluya ait malvarlıkları tedbiren haczedilir. Bu süreçte, haczin kesinleşmesi için takip işlemlerinin tamamlanması gerekir.
İtirazın İptali Davası
İtirazın iptali davası, ilamsız icra takibine konu olan alacakların tahsilinde önemli bir hukuki yoldur. Borçlunun, ilamsız takip sırasında borca itiraz etmesiyle takip işlemleri durur. Bu durumda, alacaklı, borçlunun itirazını hükümsüz kılmak ve takibi devam ettirmek amacıyla itirazın iptali davası açabilir.
Bu dava, alacaklının, alacağını ispat edebileceği belgelerle mahkemeye başvurmasını gerektirir. Davayı kazanan alacaklı, borçlunun itirazının iptaliyle birlikte takip işlemlerine kaldığı yerden devam edebilir. Ayrıca, borçlunun kötü niyetle itiraz ettiği kanıtlanırsa, mahkeme borçluyu inkar tazminatına mahkûm edebilir.
İcra Takibine Şikayet Davası
İcra takibine şikayet davası, icra işlemlerindeki hukuka aykırılıkların düzeltilmesi veya iptali amacıyla açılan bir dava türüdür. Hem ilamlı icra hem de ilamsız icra takiplerinde alacaklı veya borçlu, icra müdürlüğünün işlemlerinin yasaya aykırı olduğunu düşündüğünde bu yola başvurabilir.
İlamlı icra takibinde, genellikle mahkeme kararına aykırı işlemler ya da usul hataları şikayet konusu olabilir. İlamsız takipte ise, ödeme emri, itiraz süresi veya haciz işlemleri gibi prosedürlerin doğru uygulanmaması durumunda şikayet yoluna gidilir.
Bu dava, icra mahkemesinde açılır ve yalnızca icra işlemlerinin şekli ve yasaya uygunluğu incelenir. Şikayet yoluyla yapılan başvuru sonucunda, hukuka aykırı işlemler iptal edilebilir veya düzeltilmesi sağlanabilir.
Çek, Senet ve Faturaya Dayalı İcra Takibi
Çek İcra Takibi
Çek, kambiyo senetlerinden biridir ve düzenlenmesiyle birlikte ödenmesi gereken bir borç belgesidir. Çeke dayalı icra takibi, kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla gerçekleştirilir. Alacaklı, vadesi geldiği halde ödenmeyen çeki icraya koyarak borçlunun malvarlığına haciz koyulmasını talep edebilir. Bu tür takiplerde, çekin aslı veya onaylı bir örneği icra dosyasına sunulmalıdır. Çek, güçlü bir alacak belgesi olduğu için takip işlemleri hızlı ve etkili bir şekilde ilerler.
Senet İcra Takibi
Senetler, borç ilişkisini ispat eden yazılı belgelerdir ve genellikle kambiyo senedi niteliğindedir. Kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla senede dayalı alacakların tahsili mümkündür. Alacaklı, senedin vadesi dolduktan sonra borçlunun borcunu ödememesi durumunda icra takibi başlatabilir. Senetlerde de ödeme emri gönderilir ve borçlunun itiraz hakkı bulunur. Ancak borçlu, senede dayalı bir itirazda, genellikle daha güçlü ispat yüküyle karşı karşıya kalır.
Faturaya Dayalı İcra Takibi
Faturalar, genellikle ilamsız icra takibi için kullanılan alacak belgeleridir. Ticari ilişkilerde taraflar arasında düzenlenen faturalar, satılan mal veya hizmet karşılığı alacağın varlığını ispatlar. Faturaya dayalı icra takibinde, alacaklı, faturanın yanı sıra borç ilişkisinin dayanağı olan sözleşme veya teslimat belgelerini de sunabilir. Borçlu, ödeme emrini aldığında borca itiraz ederek takibi durdurabilir. Ancak, alacaklının bu durumda itirazın iptali veya kaldırılması davası açma hakkı vardır.
Faturaya dayalı alacaklarda, borçlunun mallarını kaçırma ya da alacaklının hakkını tehlikeye düşürme ihtimali varsa, alacaklı mahkemeden faturaya dayalı ihtiyati haciz talep edebilir. Bu talep, borcun fatura ve diğer belgelerle ispatlanabilir olması şartına bağlıdır. Mahkeme, ihtiyati haciz kararı verirse, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisi sınırlanır. Bu işlem, alacaklının alacağını garanti altına almasını sağlar. Ancak, ihtiyati haciz kararının uygulanabilmesi için alacaklının genellikle teminat yatırması gerekir. Faturaya dayalı ihtiyati haciz, takip işlemleri sırasında alacaklının haklarını koruyan önemli bir güvence mekanizmasıdır.
Her üç türde de, takip süreçleri borçlu ve alacaklı arasında hukuki bir çözüm sürecini başlatır ve belgelerin hukuki niteliği takip yöntemini belirler.
Menfi Tespit Davaları
Menfi tespit davaları, borçlunun, kendisine yöneltilen bir borcun var olmadığını mahkeme kararıyla tespit ettirmek için açtığı davalardır. Genellikle ilamsız icra takiplerinde, borçlunun borca itiraz etmediği veya itiraz süresini kaçırdığı durumlarda başvurulan bir yoldur.
Bu dava türünde borçlu, alacaklının talep ettiği borcun haksız olduğunu veya borç ilişkisinin hiç doğmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açıldığı sürede icra takibi devam edebilir, ancak borçlu talep ederse mahkemeden takip işlemlerinin durdurulması için tedbir kararı alabilir. Davayı kazanan borçlu, icra takibini iptal ettirerek haksız yere yapılan ödemelerin iadesini talep edebilir.
Menfi tespit davası, alacaklı ve borçlu arasında doğan uyuşmazlıkların çözümünde önemli bir hukuki araçtır.
İstirdat Davaları
İstirdat davaları, borçlunun, haksız bir şekilde ödediği borcun iadesini talep etmek için açtığı davalardır. Genellikle borçlunun, ilamsız icra takibi sırasında itiraz etmeden veya itirazı reddedildikten sonra borcu ödemek zorunda kalması durumunda başvurulan bir yoldur.
Bu davada borçlu, yapılan ödemenin haksız olduğunu ve aslında borcun bulunmadığını ispat etmekle yükümlüdür. Mahkeme, borçlunun haklı olduğunu tespit ederse, haksız alınan tutarın faiziyle birlikte iadesine karar verir. İstirdat davaları, ödeme yapıldıktan sonra bir yıl içinde açılmalıdır ve bu süre hak düşürücü niteliktedir.
İstirdat davası, borçlunun mali haklarını koruyan önemli bir hukuki mekanizmadır ve haksız kazançların önlenmesini amaçlar.
Temerrtü Faizi
Temerrüt faizi, borçlunun, vadesinde ödemediği bir borç nedeniyle alacaklıya gecikme süresi boyunca ödemek zorunda olduğu faizdir. Borçlu, borcunu ödemezse temerrüde düşmüş kabul edilir ve bu tarihten itibaren alacaklı, yasal ya da sözleşmede belirlenen oranda temerrüt faizi talep edebilir.
Temerrüt faizi, alacağın türüne göre farklı oranlarda uygulanabilir. Ticari işlerde, Türk Ticaret Kanunu’na göre belirlenen ticari faiz oranları geçerli olurken, diğer borçlarda genel hükümlere uygun faiz oranları uygulanır. Temerrüt faizi, hem alacaklının uğradığı zararı tazmin etmeyi hem de borçluyu zamanında ödeme yapmaya teşvik etmeyi amaçlar.
Mükerrer İcra Takibi
Mükerrer icra takibi, aynı alacak için birden fazla kez icra takibi başlatılması durumudur. Hukuken, alacaklı bir borç için yalnızca bir icra takibi yapabilir. Eğer aynı borç için yeniden bir takip başlatılırsa, borçlu bu durumu fark ederek mükerrerlik itirazında bulunabilir.
Mükerrer icra takibi, borçluya gereksiz yük getirdiği gibi icra sisteminde de karışıklığa yol açar. Borçlunun mükerrer takibi fark etmesi durumunda, ilgili icra müdürlüğüne başvurarak bu takibin iptal edilmesini talep etme hakkı vardır. Eğer bu itiraz sonuçsuz kalırsa, borçlu icra mahkemesine başvurarak mükerrer takip işleminin iptalini sağlayabilir.
Bu kavram, icra hukukunda alacaklı ve borçlu arasında adil dengeyi korumak için önemlidir.
Av. Metin Oral – Kasım 2024
